Her şeyi sepetime koy.
- Put everything in my basket.
Onun hakkında her şey griydi.
- Everything about him was grey.
Aşık olmadığım herşeyi sıkıcı buluyorum.
- I find it boring everything I do not fall in love with.
Tom'a herşeyin yolunda olduğunu söyle.
- Tell Tom everything's fine.
I did everything today - washed the dishes, cut the lawn, did the laundry.