Tom had lamb chops, potatoes and mushroom soup for dinner.
- Tom'un akşam yemeği için kuzu pirzola, patates ve mantar çorbası vardı.
The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.
- Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
Many antibiotics come from fungi.
- Birçok antibiyotik mantardan geliyor.
This ointment can kill fungi.
- Bu merhem mantarları öldürür.
Truffles are very expensive.
- Yer mantarı çok pahalıdır.
Tom pulled the cork out of the bottle.
- Tom şişeden mantarı çıkardı.
This cork refuses to come out.
- Bu mantar çıkmayı reddediyor.
This ointment can kill fungi.
- Bu merhem mantarları öldürür.