mansion

listen to the pronunciation of mansion
Englisch - Türkisch
{i} konak

Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum. - I don't want to live in a big mansion.

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar. - Mary's parents live in a mansion.

{i} köşk

Onlar bir köşkte yaşamaktadırlar. - They live in a mansion.

Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı. - The cat burglar must have entered the mansion from the roof.

büyük konak
büyük ve güzel ev
{i} kâşane
eskiden malikane konağı
{i} konak; kâşane; köşk; malikâne
mansion tax
Lüks konaklardan alınan vergi
mansion house
londra belediye konağı
large mansion
büyük konak
mansions
bina
mansion
Favoriten