malice, anger, defiance, hate, contempt

listen to the pronunciation of malice, anger, defiance, hate, contempt
Englisch - Türkisch

Definition von malice, anger, defiance, hate, contempt im Englisch Türkisch wörterbuch

despite
{e} rağmen

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır. - Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.

Ben onun hatalarına rağmen onu seviyorum. - I love him despite his faults.

despite
-e rağmen
despite
{e} karşın

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. - Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

Ününe karşın mutlu değil. - Despite his fame, he is not happy.

despite
garaz
despite
(Havacılık) e karşın
despite
olduğu halde
despite
e rağmen
despite
-e karşın
despite
karşı koyarak
despite
karamazdan
despite
garez
despite
kin
despite
yine de
despite
bununla beraber
despite
edat rağmen
despite
{i} nefret, kin, garaz. edat -e karşın, -e rağmen: He was generous despite his poverty. Yoksulluğuna karşın eli açıktı
despite
edat nefret
despite
karşı koyma
Englisch - Englisch
{n} despite
malice, anger, defiance, hate, contempt
Favoriten