makyajlı

listen to the pronunciation of makyajlı
Türkisch - Englisch
made up
made-up
madeup
makyajlı güzellik
painted beauty
makyaj
make up

Did you guys make up? - Siz arkadaşlar makyaj yaptınız mı?

Can you wait until I make up my face? - Makyaj yapana kadar bekler misin?

makyaj
{i} paint

He had his wife painted. - O, karısına makyaj yaptırdı.

Do you want me to paint you? - Sana makyaj yapmamı ister misin?

makyaj
makeup

She wears heavy makeup. - O, koyu makyaj yapar.

Her thick makeup is disgusting. - Onun koyu makyajı iğrençtir.

makyaj
{i} toilet
makyaj
make-up

I've got to take a make-up test. - Bir makyaj testi yaptırmam gerekiyor.

I've got to take a make-up test. - Bir makyaj testi yaptırmam lazım.

Türkisch - Türkisch
Makyajı olan
makyaj
İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılan boyama ve değişmeler
makyaj
Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı, düzgün. İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılan boyama ve değişmeler
makyaj
Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı, düzgün