Yaşlı Bay Smith yapabildiği kadar çok para tasarrufu yapıyor.
- Old Mr Smith is saving as much money as he can.
Kimse içeceklerden tasarruf ederek zengin olmadı.
- Nobody ever got rich by saving on drinks.
Yurt dışında bir yolculuk için para biriktiriyor.
- He is saving money for a trip abroad.
Yurt dışında eğitim yapmak için para biriktiriyorum.
- I am saving money in order to study abroad.
Çevreyi korumak kendimizi korumak anlamına gelir.
- Protecting the environment means saving ourselves.