Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Bu konu tartışılmaya değer.
- That topic is worth discussing.
Bunun ne kadar değerli olduğunu düşünüyorsun?
- How much do you think this is worth?
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
- It's not about how much you're worth, but how much they are going to pay for having you.
Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
- The new document system is worth $4,000.
Cannes'daki Carlton otelinden 40 milyon euro değerinde mücevherler çalındı.
- Jewels worth €40-million were stolen in Cannes from the Carlton hotel.
O kuşkuya layık değildi.
- He wasn't worthy of suspicion.
Bu kitap övgüye layık.
- This book is worthy of praise.
This job is hardly worth the effort.