makineleştirme

listen to the pronunciation of makineleştirme
Türkisch - Englisch
mechanization
The use of machinery to replace human or animal labour, especially in agriculture and industry
the condition of having a highly technical implementation
{i} process of making something mechanical; replacement of human labor with machine labor (also mechanisation)
Use of machines, either wholly or in part, to replace human or animal labour. Unlike automation, which may not depend at all on a human operator, mechanization requires human participation to provide information or instruction. Mechanization began with human-operated machines to replace the handwork of craftspeople; today computers are frequently used to control mechanized processes
the act of implementing the control of equipment with advanced technology; usually involving electronic hardware; "automation replaces human workers by machines"
makine
machine

I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present. - Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.

Who invented this machine? - Bu makineyi kim icat etti?

makine
{i} motor

This machine is driven by a small electric motor. - Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.

This machine is driven by a small motor. - Bu makine küçük bir motor tarafından çalıştırılıyor.

makine
(Bilgisayar) host
makine
enginery
makine
(Askeri) wind sail
makine
apparatus
makine
contraption
makine
car

This machine is too heavy for me to carry. - Bu makine benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.

I saw a soldier carrying a flamethrower. - Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.

makine
press

Press this button to start the machine. - Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.

makine
gadget
makineleştirmek
automate
makine
mechanism, workings; engine, motor
makine
machine, device, contraption; machinery; engine; car
makine
(Konuşma Dili) sewing machine
makine
device

This machine doesn't have a safety device. - Bu makinede bir güvenlik aygıtı yok.

makine
slang pistol
makine
prov. car
makine
engine

Tom is studying to be a mechanical engineer. - Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.

I want my son to become a mechanical engineer. - Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.

makine
automaton
makineleştirmek
to mechanize, to automate
makineleştirmek
dehumanize
makineleştirmek
mechanize
makineleştirmek
to mechanize
Türkisch - Türkisch
Makineleştirmek işi
makine
Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü: "Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu."- N. Cumalı
makine
Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek ya da belli bir etki oluşturmak için birleştirilmiş aletler bütünü
makine
Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması
makine
Araba, otomobil
makineleştirmek
Makine ile yapılmasını sağlamak
makineleştirme
Favoriten