make use of

listen to the pronunciation of make use of
Englisch - Türkisch
faydalanmak
yararlanmak
istifade etmek
nimetlerinden faydalanmak
kullan

Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti. - The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.

Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor. - Many young people make use of their summer vacation to climb Mt. Fuji.

-i kullanmak, -den yararlanmak
kullanmak
utilize
{f} faydalı hale getirmek
utilize
{f} kullanmak
utilize
değerlendirmek
make of
-e anlam vermek: I couldn't make anything of his behavior. Onun
make of
(deyim) kavramak
make of
anlamak
make of
yapmak
make of
{f} yap

Tom bunun hakkında ne yapacağını bilmiyor. - Tom doesn't know what to make of this.

Onunla ilgili ne yaparsın? - What do you make of that?

make of
-den anlamak
utilize
yararlanmak
utilize
kullan

O nesneyi kullanmanı istiyorum. - I want you to utilize that object.

Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir. - Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.

to make use of
Kullanım için
make of
-den anlamak: What do you make of this? Bundan ne anlıyorsunuz?
make of
anlam vermek
utilize
{f} istifade etmek
utilize
faydalan

Doğal kaynaklarımızdan faydalansak iyi olur. - We had better utilize our natural resources.

utilize
{f} yarar sağlamak
Englisch - Englisch
use; derive benefit from
make use
To use, usually productively and/or for a specific purpose
To make use of
utilize
make of
If you ask a person what they make of something, you want to know what their impression, opinion, or understanding of it is. Nancy wasn't sure what to make of Mick's apology
make use of

    Türkische aussprache

    meyk yus ıv

    Aussprache

    /ˈmāk ˈyo͞os əv/ /ˈmeɪk ˈjuːs əv/

    Etymologie

    [ 'mAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English macian; akin to Old High German mahhOn to prepare, make, Greek magEnai to be kneaded, Old Church Slavonic mazati to anoint, smear.
Favoriten