Biz bir yuvarlak masa aldık.
- We bought a round table.
Julian, John Lennon'unki gibi yuvarlak gözlük takıyor.
- Julian wears round glasses like John Lennon's.
Onlar bütün yıl boyunca çalışmak zorundaydılar.
- They had to work all year round.
Bütün yıl çok sıkı çalışır.
- He works hard all the year round.