Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
- It is hard to maintain one's reputation.
Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
- To maintain a friendship, there must be mutual affection.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
O, arabasını iyi korur.
- He maintains his car well.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
- Dan maintained his innocence all along the lawsuit.
Kendi vücut ısılarını korumak için birbirlerine yapıştılar.
- They were stuck together to maintain their own body heat
Dünya barışını korumak için ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?
- What do you think we must do in order to maintain the peace of the world?
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.
... that employees are not capable of maintaining strict boundaries between "work" and "personal" ...
... be maintaining programs like Social Security and Medicare to ...