mahsul

listen to the pronunciation of mahsul
Türkisch - Englisch
{i} product
produce
crop

We had a record crop this year. - Bu yıl rekor bir mahsulümüz oldu.

This land yields a good crop of rice. - Bu topraklar iyi pirinç mahsulü verir.

ingathering
(üzüm) vintage
outturn
product; produce, crop, yield
product; produce, crop, harvest, yield; result, fruit
result, product
(Bilgisayar) vintage
production
(Tarım) growing crops
result
emblements
(Tıp) birth
turnout
bearing
mahsul miktarı
(Hukuk) yields
mahsul vermek
to crop
ihracat için üretilen mahsul
(Ticaret) cash crop
ekilebilir veya tarıma uygun ekin / ürün / mahsul
(Hukuk) arable crop
ikinci mahsul
aftergrowth
ikinci mahsul
rowen
ikinci mahsul
second crop
Türkisch - Türkisch
Ürün

Yeni ürün beni hayal kırıklığına uğrattı. - Yeni mahsul beni hayal kırıklığına uğrattı.

Yağmurlar ürünü harap etti. - Yağmurlar mahsulü harap etti.

(Osmanlı Dönemi) Husul bulan. Hâsıl olan
(Osmanlı Dönemi) Toprak ve hayvanlardan elde edilen şey
(Osmanlı Dönemi) Elde edilen şeyler
Ortaya çıkan, elde edilen şey, verim
mahsul
Favoriten