The accident deprived him of his sight.
- Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
The accident deprived them of their happiness.
- Kaza onları mutluluklarından mahrum etti.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
you are cut off from anyone who will help you.
Tom kararlılıktan yoksun.
- Tom istikrardan mahrum.