mahkemede

listen to the pronunciation of mahkemede
Türkisch - Englisch
in court

The soldiers were tried in court for murder. - Askerler cinayet için mahkemede yargılandılar.

Prosecutors in court have to substantiate their claims in order to prove a suspect is guilty. - Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

Inside of a courthouse, for a legal trial
mahkeme
(Hukuk) court

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

That matter was decided by the Supreme Court. - O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.

mahkemede dayısı olmak
to have a friend at court, have a friend who holds an important position
mahkemede savunmak
hold a brief for smb
mahkemede yapılmayan
extrajudicial
mahkeme
(Kanun) bench
mahkeme
(Kanun) session

The court session lasted for three hours. - Mahkeme oturumu üç saat sürdü.

mahkeme
(Kanun) lawcourt
mahkeme
civic
mahkeme
(Kanun) court room

The policeman refused to allow Mary into the court room. - Polis Mary'nin mahkeme salonuna girmesine izin vermeyi reddetti.

mahkeme
judicator
mahkeme
judicature
mahkeme
courthouse

Sami's supporters gathered outside the courthouse. - Sami'nin destekçileri mahkeme binasının dışında toplandı.

mahkeme
default
mahkeme
justice

Tom G. Roberts is the Chief Justice of the U.S. Supreme Court. - Tom G. Roberts, ABD Yüksek Mahkemesi Başyargıcıdır.

Justice is found in a courtroom. - Adalet mahkeme salonunda bulunur.

mahkeme
(Kanun) judgment seat
mahkeme
low court
mahkeme
judgement seat
mahkeme
trial

The trial lasted for ten consecutive days. - Mahkeme peş peşe on gün sürdü.

Tom was prepared to go to trial. - Tom mahkemeye gitmeye hazırlanıyordu.

mahkeme
the court
askeri mahkemede yargılamak
court martial
askeri mahkemede yargılamak
to court-martial
mahkeme
court of law

Anything you say can and will be used against you in a court of law. - Söylediğiniz her şey bir mahkemede size karşı kullanılabilir ve kullanılacaktır.

mahkeme
law court
mahkeme
law court; trial, hearing; forensic
mahkeme
trial, hearing
mahkeme
court of justice
mahkeme
curia
mahkeme
tribunal
mahkeme
forum
sivil mahkemede açılan dava
(Kanun) civil claim
Türkisch - Türkisch

Definition von mahkemede im Türkisch Türkisch wörterbuch

MAHKEME
(Osmanlı Dönemi) (Hüküm. den) Dâvaların görülüp hükme, karara bağlandığı yer. İcra-yı adalet için çalışan resmî daire
Mahkeme
mahkeme kapısı
Mahkeme
yargı evi
mahkeme
Dava, duruşma
mahkeme
Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yargı yeri
mahkemede
Favoriten