madness, frenzy

listen to the pronunciation of madness, frenzy
Englisch - Türkisch
delilik, çılgınlık
amazement
{i} şaşkınlık

İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik. - We both smiled in amazement.

Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma! - I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!

amazement
ağzı açık kalma
amazement
hayret

Bana hayretle baktı ve tek kelime bile etmeden gitti. - She simply stared at me in amazement and went away without saying a word.

Tom hayret içinde Mary'ye baktı. - Tom looked at Mary in amazement.

amazement
şaşırtma
phrenesis
(Tıp) Zihinsel bozukluk, delilik
Englisch - Englisch
amazement
phrenesis
madness, frenzy
Favoriten