I always carry a bottle of mineral water with me.
- Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
The province is rich in mineral resources.
- İl, maden kaynaklarınca zengindir.
This mine will close down next month.
- Bu maden gelecek ay kapanacak.
The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
- Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.