made of gut, e.g., a violin with gut strings

listen to the pronunciation of made of gut, e.g., a violin with gut strings
Englisch - Türkisch

Definition von made of gut, e.g., a violin with gut strings im Englisch Türkisch wörterbuch

gut
boğaz
gut
bağırsak tel
gut
içini temizlemek
gut
bağırsaklarını çıkarmak
gut
(bir binanın içini/vb.) yok etmek
gut
(Sıfat) İçgüdüsel, içten, ateşli, coşkulu, önemli, ciddi
gut
içten
gut
coşkulu
gut
ciddi
gut
{f} içini çıkarmak
gut
{f} temizlemek
gut
içgüdüsel

Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var. - I have a gut feeling that Tom won't pass the test.

Onun olmayacağına dair içgüdüsel bir hissim var. - I have a gut feeling that that won't happen.

gut
hazım sistemi
gut
yak/temizle
gut
{f} özetini çıkarmak
gut
içten gelen
gut
{i} geçit
gut
çalgı kirişi
gut
(fiil) içini çıkarmak, temizlemek, içini tahrip etmek, özetini çıkarmak
Englisch - Englisch
gut
made of gut, e.g., a violin with gut strings
Favoriten