Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The furious mob attacked the building.
Tom Mary'yi bu kadar öfkeli görmemişti.
- Tom had never seen Mary so furious.
Yangın şiddetli bir şekilde yanıyor.
- The fire is burning furiously.
Tom Mary'ye kızgın olmalı.
- Tom must be furious with Mary.
Cumhuriyetçiler çok kızgındı.
- Republicans were furious.
Tom Mary'ye karşı çok öfkeliydi.
- Tom was furious with Mary.