He told us a very exciting adventure story.
- O, bize çok heyecan verici bir macera hikayesi anlattı.
Young people love adventure.
- Genç insanlar macerayı severler.
I thought you didn't like romance movies.
- Macera filmlerini sevmediğini düşündüm.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.