It may not appeal to some, but I prefer to remain a salaried man; I don't have to worry so much about making both ends meet.
- Bazı insanların ilgisini çekmeyebilir fakat maaşlı bir adam kalmayı tercih ediyorum; Geçinmek için çok fazla kaygılanmak zorunda değilim.
I paid his wages on the spot.
- Maaşını hemen ödedim.
That young man deserves a raise in his wages.
- O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.
She is content with his present salary.
- O, şu anki maaşından memnun.
Tom advanced Mary two week's salary.
- Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi.
The pay is not adequate for a family of six.
- Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
- Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
I spent all my wages in one day.
- Ben bütün maaşımı bir günde harcadım.
That young man deserves a raise in his wages.
- O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.