The main store of 1000 36-bit words seemed large at the time.
This operation stores the result on the stack.
This building used to be a store for old tires.
There are very few shops and the cinema is awful.
- Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
There is a flower shop near by.
- Yakınlarda bir çiçek mağazası var.
What time does the store open?
- Mağaza ne zaman açılıyor?
My uncle has a store along the street.
- Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
We run the store jointly.
- Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
We have a few surprises in store for her.
- Mağazada onun için birkaç sürprizimiz var.
None of us knows what is in store for us.
- Hiçbirimiz bizim için mağazada ne olduğunu bilmiyor.