mırıldan

listen to the pronunciation of mırıldan
Türkisch - Englisch
mumble

Tom mumbled something in French. - Tom Fransızca bir şey mırıldandı.

The shy disciple mumbled his answer. - Utangaç mürit onun cevabını mırıldandı.

{f} mumbling

He was mumbling something. - O bir şey mırıldanıyordu.

He's mumbling something. - O bir şey mırıldanıyor.

{f} murmuring
{f} murmur

The shy pupil murmured his answer. - Utangaç öğrenci cevabını mırıldandı.

The shy boy murmured his name. - Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.

bumble
make a murmuring sound
{f} mutter

Tom muttered something under his breath. - Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.

She is muttering to herself. - O kendi kendine mırıldanıyor.

made a murmuring sound