münacat

listen to the pronunciation of münacat
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Allah'a yalvarmak. Duâ. Allah'tan necat için dua
(Osmanlı Dönemi) Yalvarmak için yazılan duâ veya manzume
(Osmanlı Dönemi) Sürurlaşmak, neşelenmek.Yazılı münâcâta bir misâl: Ey Rabb-i Rahimim! Resul-i Ekreminin tâlimiyle ve Kur'an-ı Hakim'in dersiyle anladım ki: Başta Kur'an ve Resul-i Ekrem'in olarak, bütün mukaddes kitaplar ve peygamberler bu dünyada nümuneleri görülen celâli ve cemâli isimlerinin tecellileri, daha parlak bir surette ebed-ül âbâdda devam edeceğine ve bu fâni âlemde nümuneleri müşahede edilen ihsanatının daha şa'şaa
Tanrı'ya yakarma, yakarış
Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü
(Osmanlı Dönemi) Allah'a yalvarmak, duâ
arzı münacat
(Osmanlı Dönemi) duâyı arz etmek
münacat
Favoriten