mümkündür

listen to the pronunciation of mümkündür
Türkisch - Englisch
it's possible
mümkün
possible

All of us want to live as long as possible. - Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.

It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it. - İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.

mümkün
{s} feasible

I think it's feasible. Should we try? We can always dream... - Bence bu mümkün. Denemeli miyiz? Her zaman hayal kurabiliriz.

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

It's not likely but possible. - Mümkün değil ama olası.

It's not likely Tom will do what we ask. - Tom'un istediğimizi yapması mümkün değil.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

Türkisch - Türkisch

Definition von mümkündür im Türkisch Türkisch wörterbuch

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası
mümkündür
Favoriten