All of us want to live as long as possible.
- Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.
- İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.
What you're suggesting doesn't seem feasible.
- Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.
Tom won't likely be able to cope with the situation.
- Tom'un durumun altından kalkabilmesi pek mümkün olmayacak.
It's not likely Tom will do what we ask.
- Tom'un istediğimizi yapması mümkün değil.
It's possible, but not probable.
- Bu mümkün, ama olası değildir.
It is probable that she will come tomorrow.
- Onun yarın gelecek olması mümkün.