On dokuz devlet 1816 seçimlerinde oy kullandı.
- Nineteen states voted in the elections of 1816.
Peki, İtalyan seçimlerini kim kazandı?
- So, who won the Italian elections?
Fırsatların geçip gitmesine izin vermeyin.
- Don't let opportunities pass by.
O, fırsatlarını iyi kullanır.
- He makes the most of his opportunities.
Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
- Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
Bana opsiyonlarımın ne olduğunu söyle.
- Tell me what my options are.
Opsiyonlarımız nelerdir?
- What are our options?
Biz zaten olasılıkların yarısını saf dışı bıraktık.
- We've already eliminated half the possibilities.
Tüm bu olasılıkları düşündüm.
- I've considered all of those possibilities.
Şanslarımızın ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
- We know very well what our chances are.
Şanslarımı sizinle birlikte alacağım.
- I'll take my chances with you.
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Seçimlerinizi sorguluyorum.
- I question your choices.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
- Tom asked if there were any other options.