mäßig

listen to the pronunciation of mäßig
Englisch - Türkisch

Definition von mäßig im Englisch Türkisch wörterbuch

abstemious
perhiz yapan
frugal
idareci
abstemious
perhizkâr
abstemious
{s} kanaatkâr

Profesör kanaatkar yemekleriyle ünlüydü. - The professor was famous for his abstemious meals.

abstemious
{s} az ile yetinen (yeme içmede)
abstemious
{s} (özellikle yeme içme konusunda) kendini tutan; aşırıya kaçmayan; aşırılıklar bulunmayan
abstemious
ılımlı bir şekilde
abstemious
çok yemek ve içmekten sakınan
abstemious
az yiyip içerek
abstemious
kısıtlı
abstemious
perhizkâr abstemiously perhiz yaparak
frugal
(sıfat) tutumlu, idareli, sade, basit, bol olmayan, kanaatkâr, alçakgönüllü
frugal
{s} tutumlu

O cimri değil, çok tutumluydu. - She is very frugal, not to say stingy.

Almanlar tutumlu bir millettir. - Germans are a frugal people.

frugal
{s} kanaatkâr
frugal
{s} bol olmayan
frugal
{s} basit