Englisch - Türkisch
Definition von lying with the face down; opposed to supine im Englisch Türkisch wörterbuch
- prone
- {s} yatkın
Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.
-According to a study, big women are more prone to have twins.
- prone
- {s} meyilli
Tom mübalağa etmeye meyillidir.
-Tom's prone to exaggeration.
- prone
- {s} eğimli
- prone
- kabiliyetli
- prone
- baş aşağı
- prone
- mütevazı
- prone
- -e dayanıksız
- prone
- eğilimli
O öfkeye eğilimliydi.
-He was prone to anger.
O heyecanlanmaya eğilimlidir.
-He is prone to getting excited.
- prone
- (Tıp) Yüzü koyun yatmış
- prone
- {s} yüzükoyun
- prone
- {s} yokuş aşağı
- prone
- yokuşaşağı
- prone
- {s} başaşağı
- prone
- {s} yüzükoyun yatmış
- prone
- (Tıp) El ayası aşağı dönük olan
- prone
- (Biyoloji) pron
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von lying with the face down; opposed to supine im Englisch Englisch wörterbuch
- prone
lying with the face down; opposed to supine
Silbentrennung
ly·ing with the face down; opposed to su·pineAussprache
Resimler
Favoriten