Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça ifade etti.
- The government clearly stated its intention to lower taxes.
Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.
- I have a bad pain in my lower back.
Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.
- Tom squatted down to put something on the lower shelf.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
- Hanover is the capital of Lower Saxony.
Onu daha düşük bir ısıda tutun.
- Keep it at a lower temperature.
Fiyatlarımız şimdi daha düşük!
- Our rates are now lower!
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Lowered softly with a threefold cord of love Down to a silent grave. Alfred Tennyson.
... is too high. So I want to lower it, particularly for manufacturing, taking it down to 25 percent. ...
... candidate. You can make a lot of money and pay lower ...