loving, filled with love

listen to the pronunciation of loving, filled with love
Englisch - Türkisch

Definition von loving, filled with love im Englisch Türkisch wörterbuch

lovely
{s} güzel

Biz güzel bir yemek yedik. - We had a lovely meal.

Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın. - Because you're a sweet and lovely girl.

lovely
{s} sevimli

Bir çocuk ne kadar aptalsa o kadar sevimlidir. - The stupider the child, the more lovely.

Ne sevimli bir bahçe! - What a lovely garden!

lovely
sevgili

Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim. - And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.

lovely
sevilir
lovely
şeker
lovely
hoş

Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer. - America is a lovely place to be, if you are here to earn money.

Erkekler hoş kadınları sever. - Men like lovely women.

lovely
harika
lovely
nefis
lovely
{s} şirin
lovely
ÇOK ŞEKER
lovely
sevimlilik
lovely
lovelinessgüzellik
lovely
hoş/sevimli
Englisch - Englisch
lovely
loving, filled with love
Favoriten