lover, young man courting a woman, suitor

listen to the pronunciation of lover, young man courting a woman, suitor
Englisch - Türkisch

Definition von lover, young man courting a woman, suitor im Englisch Türkisch wörterbuch

beau
züppe erkek
beau
kavalye
beau
âşık

Tom tanıştığı her güzel kıza aşık olur. - Tom falls in love with every beautiful girl he meets.

O güzel bir prensese aşık oldu. - He fell in love with a beautiful princess.

beau
{ç} --s/--x (boz)
beau
{i} aşık

O güzel prensese aşık oldu. - He fell in love with the beautiful princess.

O güzel bir prensese aşık oldu. - He fell in love with a beautiful princess.

beau
{i} züppe
beau
modacı/erkek arkadaş
beau
{i} (kadına) âşık erkek, âşık, sevgili
beau
{i} şık erkek
beau
şık giyinen adam
beau
{i} sevgili

Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir. - Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.

Englisch - Englisch
{i} beau
lover, young man courting a woman, suitor
Favoriten