Tom sevimli bir adam.
- Tom is a lovable guy.
O, sevimli bir kişidir.
- He is a lovable person.
Sevilen bir çocuk değildim.
- I was not a lovable child.
Dönüşüm nedeni, Şili halkının aşırı derecede sevimli olması.
- The reason for my return is that the people of Chile are extraordinarily amiable.