O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.
- Between sobs, that lost girl said her name.
En yakın kayıp eşya bürosu nerede?
- Where is the nearest lost and found?
Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı.
- Bill is 20 minutes late. He must have gotten lost somewhere.
Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
- I am afraid that you will get lost.
Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi.
- Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.
Aslında ne kadar para kaybedildi?
- How much money was actually lost?
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.