Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
- A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.
Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
- We had to sell the building because for years we had operated it at a loss.
Zarar üç milyon yene ulaştı.
- The loss reached three million yen.
Bill kayıp için suçlamayı kabul etti.
- Bill took the blame for the loss.
Kim kayıp için sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for the loss?
Onun ölümü ülkemiz için büyük bir kayıptı.
- His death was a great loss to our country.
Onun ölümü firmamız için büyük bir kayıptı.
- His death was a great loss to our firm.
Sumo güreşçisinin sicili, bir galibiyet ve beş yenilgidir.
- The sumo wrestler’s record is one win and five losses.
Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.
- To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.
Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar.
- Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.
Annelerinin kaybolması onları çok üzdü.
- The loss of their mother grieved them very much.
Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
- Suffering from hair loss at her age is so sad.
Alopesi saç dökülmesi olarak da bilinir.
- Alopecia is also known as hair loss.
The match ended in their first loss of the season.
The battle was won, but losses were great.
We mourn his loss.
The sum of expenditures and taxes minus total income is a loss, when this difference is positive.
It was written off as a loss.
The inefficiency of many old-fashioned power plants exceeds 60% loss before the subsequent losses during transport over the grid.
It was a terrible crash: both cars were total losses.
... rich coming from you to be talking about loss of privacy, ...
... so for example, the loss of privacy, which is a very real ...