Tom bir iş aramak zorundadır.
- Tom has to look for a job.
O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.
- She went out to look for a taxi.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
- I went to many shops to look for the book.
Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.
- Tom began to look for a job three months before he graduated from college.
Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.
- The police promised Tom that they would look for his daughter.
He spent his life looking for the truth.
... looking for. ...
... So I'm looking for a trip that has less walking and less ...