Tom often eats breakfast at a diner.
- Tom kahvaltısını çoğu zaman bir lokantada yapar.
Let's go to Paul's Diner.
- Paul'ün lokantasına gidelim.
Tom works in a fast food joint.
- Tom bir fast food lokantasında çalışıyor.
Tom has a part-time job at a burger joint.
- Tom'un hamburger lokantasında yarım zamanlı bir işi var.
In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
- Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
Where is the nearest restaurant?
- En yakın lokanta nerede?