Tom'un dışında herkes mevcuttu.
- All but Tom were present.
Kabinenin her üyesi mevcuttu.
- Every member of the cabinet was present.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Şu andaki hükümetin çok sayıda problemleri var.
- The present government has many problems.
Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
- We are groping for a way out of the present situation.
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
- In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.
Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
- Tom never fails to send a birthday present to his father.
Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
- My grandfather gave me a birthday present.
Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık.
- All of us are connected with the past and the future as well as the present.
Şimdiki zaman gibi zaman yok.
- There's no time like the present.
Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
- Many are fed up with their present careers.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
- The present world owes its convenient life to petroleum.
Bugünkü durumundan memnundur.
- He is content with his present state.
Several people were present when the event took place.