living together in a colony

listen to the pronunciation of living together in a colony
Englisch - Türkisch
birlikte koloni yaşayan
colonial
{s} sömürge

Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor. - She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.

Amerika ve diğer sömürgeci güçler, Rus Devrimi'nin sonunu umut ettiler. - America and other colonial powers hoped for the end of the Russian Revolution.

colonial
sömürgeci

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti. - Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

colonial
sömürgeye ait
colonial
sömürgeyle ilgili
colonial
{s} (anayurdundan ayrı) bir kolonide yaşayana özgü
colonial
koloni halinde yaşayan
colonial
{s} koloni ile ilgili
colonial
{s} eskiden sömürge olan eyaletlerle ilgili
colonial
(isim) sömürgede oturan kimse
colonial
{i} sömürgede oturan kimse
colonial
sömürge ile ilgili
colonial
sömürgede yaşamış kimse
colonial
{s} kolonyal (sanat, mimari v.b.)
Englisch - Englisch
colonial
living together in a colony

    Silbentrennung

    li·ving to·geth·er in a co·lo·ny

    Türkische aussprache

    lîvîng tıgedhır în ı kälıni

    Aussprache

    /ˈləvəɴɢ təˈgeᴛʜər ən ə ˈkälənē/ /ˈlɪvɪŋ təˈɡɛðɜr ɪn ə ˈkɑːləniː/
Favoriten