Türkisch - Englisch
Definition von listele im Türkisch Englisch wörterbuch
- list
These games are listed under the adult category.
-Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
-Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
- {f} listed
Our house is a historic building and is listed as a protected monument.
-Evimiz tarihi bir yapıdır ve koruma altındaki bir eser olarak listelenmiştir.
A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
-Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
- {f} listing
- listelemek
- {f} list
- listelemek
- break down
- listelemek
- catalogue
- listelemek
- itemise
- listelemek
- itemize
- hizmetleri listele
- (Bilgisayar) list services
- listelemek
- to list
- listelemek
- to list, make a list of
- nesne listele
- (Bilgisayar) list object
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von listele im Türkisch Türkisch wörterbuch
- listelemek
- Liste durumuna getirmek