liste

listen to the pronunciation of liste
Türkisch - Englisch
list

Why doesn't the list of languages include Maltese? - Diller listesinde neden Malta dili yok?

These games are listed under the adult category. - Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.

roster

The teacher checks the class roster. - Öğretmen sınıf listesini kontrol eder.

scroll
inventarii
register
appendix
(Politika, Siyaset) document
bill
enumeration
catalogue
(Bilgisayar) checklist

The first checklist was published in 1961. - İlk kontrol listesi 1961 yılında yayımlandı.

I had a checklist I used. - Kullandığım bir kontrol listem vardı.

book

The books which are on that list will be difficult to find in Japan. - O listedeki kitapları Japonya'da bulmak zor olacak.

I want a complete list of your books. - Kitaplarının tam listesini istiyorum.

schedule
calendar
beadroll
roll

I'm on the honor roll. - Ben onur listesindeyim.

Tom is an honor roll student. - Tom bir onur listesi öğrencisidir.

syllabus
(seçmen vb.) register
table
listing
rota

Mary, the rota is there. - Tom, görev listesi orada.

A new rota will be posted later. - Belki de görev listesi daha sonra bitmiş olacak?

liste (seçmen vb)
register
liste (seçmen)
register
liste adı
(Bilgisayar) list name
liste ayarları
(Bilgisayar) list settings
liste
(Bilgisayar) open list
liste biçemi
(Bilgisayar) list style
liste biçimi
(Bilgisayar) list format
liste biçimle
(Bilgisayar) format list
liste biçimlendir
(Bilgisayar) format list
liste defteri
register
liste fiyatı
(Ticaret) base price
liste görünümü
(Bilgisayar) list view
liste halinde
tabular
liste son
(Bilgisayar) list last
liste sonu
(Bilgisayar) end of list
liste türü
(Bilgisayar) list type
liste ver
(Bilgisayar) export list
liste yapmak
itemize
liste yapmak
make a list
liste yapıştır
(Bilgisayar) paste list
liste alanı
(Bilgisayar) list field
liste alanı
list area
liste aralığı
(Bilgisayar) list range
liste ayracı
(Bilgisayar) list separator
liste ayıracı
(Bilgisayar) list separator
liste ayırıcı
(Bilgisayar) list separator
liste ayırıcısı
(Bilgisayar) list separator
liste başı kitap
best seller
liste başı plâklar
hit parade
liste başı şarkı
smash hit
liste boyutu
(Bilgisayar) list size
liste boş
(Bilgisayar) list is empty
liste devamı
(Bilgisayar) list continue
liste düzenlemek
compile a list
liste düzenlemek
draw up a list
liste dışı
out of list
liste envanteri
book inventory
liste fiyatı
list price

We can offer these new products at 20% below list price. - Biz bu yeni ürünleri liste fiyatının % 20 altında sunabiliriz.

Tom bought a computer at thirty percent off the list price. - Tom, liste fiyatından yüzde otuz daha ucuza bir bilgisayar aldı.

liste formu
(Bilgisayar) list form
liste genişliği
(Bilgisayar) list width
liste girdileri
(Bilgisayar) list entries
liste hazırlamak
compile a list
liste hazırlamak
draw up a list
liste hazırlamak
prepare a list
liste hizmeti
(Bilgisayar) list service
liste ilk
(Bilgisayar) list first
liste indirge
(Bilgisayar) demote list
liste içerisinde
(Bilgisayar) my list has
liste içeriği
(Bilgisayar) list contents
liste işaret
(Bilgisayar) list bullet
liste işleme
list processing
liste kaydet
(Bilgisayar) save list
liste kilitli
(Bilgisayar) list is locked
liste kotarma
list handling
liste kutusu
(Bilgisayar) listbox
liste kutusu
(Bilgisayar) list box
liste madde imi
(Bilgisayar) list bullet
liste nesnesi
(Bilgisayar) list object
liste numara
(Bilgisayar) list number
liste numarası
(Bilgisayar) list number
liste oluşturmak
compile a list
liste oluşturmak
draw up a list
liste sekmesi
(Bilgisayar) list tab
liste seçimi
(Politika, Siyaset) list elections
liste sonuncuları
z-listers
liste stili'nden
(Bilgisayar) from list style
liste stilleri
(Bilgisayar) list styles
liste tutmak
keep a list
liste usulüyle seçim
(Politika, Siyaset) list system
liste yok
(Bilgisayar) no list
liste önizlemesi
(Bilgisayar) list preview
liste örneği
(İstatistik) list sample
liste özellikleri
(Bilgisayar) list properties
liste özelliği
(Bilgisayar) list property
liste öğesi
(Bilgisayar) drop-down item
basit liste
(Bilgisayar) simple list
düz liste
(Bilgisayar) pushup list
etkin liste
(Bilgisayar) hot list
güncel liste
(Bilgisayar) update list
kara liste
stop list
komut-liste
(Bilgisayar) batch
listeler
(Kimya) schedules
rehber liste
(Bilgisayar) directory listing
uzun liste
long list
yedek liste
waiting list
listeler
lists

The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them. - Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.

Her name is not on the lists. - Onun adı listelerde değil.

dikey liste
(Bilgisayar) vertical list
dizinlenmiş liste
indexed list
girintili yazılmış liste
(Bilgisayar) indented list
harp malzemesi liste unsuru
(Askeri) munitions list item
kara liste
blacklist

He's been blacklisted. - O, kara listeye alındı.

You've been blacklisted. - Sen kara listeye alındın.

kara liste
hit list
karma liste
split ticket
kronolojik liste
chronology
kısmi liste
partial list
mermi imli liste
(Bilgisayar) bulleted list
mermi imli liste öğesi
(Bilgisayar) bulleted list item
saha liste kuadratı
(Tarım) area list quadrat
tablo liste
(Bilgisayar) table list
tayfanın savaştaki yerini belirten liste
quarter bill
uzun liste
laundry list
yatay liste
(Bilgisayar) horizontal list
yeni liste
frontlist
çoklu liste
multi-list
özet liste
(Bilgisayar) pivot list
özet liste açılır menüsü
(Bilgisayar) pivotlist popup
Englisch - Englisch

Definition von liste im Englisch Englisch wörterbuch

scrutin de liste
based on the principle of proportional representation; voters choose between party lists, the number elected from each list being determined by the percentage cast for each list out of the total vote
scrutin de liste
1889, in elections for the Chamber of Deputies, each elector voting for the candidates for the whole department in which he lived, as disting
scrutin de liste
Voting for a group of candidates for the same kind of office on one ticket or ballot, containing a list of them; the method, used in France, as from June, 1885, to Feb
scrutin de liste
from scrutin d'arrondissement (d&adot;`rôN`dēs`mäN"), or voting by each elector for the candidate or candidates for his own arrondissement only
Türkisch - Türkisch
Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge: "İhtiyar garson yazılmış listeleri masalara bırakıyor."- H. Taner
Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge
(Osmanlı Dönemi) DEFTER
(Osmanlı Dönemi) CEDVEL
liste başı
Herhangi bir seçimde, listenin ilk sırasında olan isim
Listeler
(Osmanlı Dönemi) CEDAVİL
kara liste
Sakıncalı sayılan veya cezalandırılması düşünülen kimselerin listesi
tek liste
Seçimde muhalefeti olmayan liste
tek liste
Yenilecek yemeklerin ne olduğu önceden belirlenip gelen müşterilere aynı yemeklerin verildiği uygulama, fiks menü
liste
Favoriten