lise

listen to the pronunciation of lise
Türkisch - Englisch
high school

Japanese high school students go to school 35 weeks a year. - Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.

I can not hear that song without thinking of my high school days. - Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem.

(almanya) gymnasium
senior high school

He graduated from a senior high school with honors. - Liseden onur derecesiyle mezun oldu.

His face reminded me of one of my friends in my senior high school days. - Onun yüzü bana lise günlerimdeki arkadaşlarımdan birini hatırlatıyor.

(Eğitim) highschool
lycee
lycea
{i} high

I haven't seen you since high school. - Ben liseden beri seni görmedim.

There will be a dance Friday night at the high school. - Cuma gecesi lisede bir dans olacak.

gymnasium

Mary went to a Hauptschule, but Tom went to Gymnasium. - Mary ilköğretime gitti fakat Tom liseye gitti.

lyceie
lise diploması
high school diploma
lise sonrası
(Eğitim) post-secondary
lise sonrası
post secondary
lise sonrası eğitim
(Eğitim) higher education
lise veya üniversite
alma mater
lise öğrencisi
(Politika, Siyaset) high-schooler
lise öğretmeni
high school teacher
lise öğretmenleri
high school teachers
lise bitirme sınavı
A level
lise düzeyi
high school level
lise mezunu
high-school graduate
lise seviyesi
high school level
lise terk
high school drop out
düz lise
high school
teknik lise
(Askeri) technical high school
lise mezunu
high school graduate
açık lise
Open High School
süper lise
high school
özel lise
(Eğitim) Private college
normal lise
regular high-school
Englisch - Englisch
A female given name, a diminutive form of Lisa
Lise Meitner
born Nov. 7, 1878, Vienna, Austria died Oct. 27, 1968, Cambridge, Cambridgeshire, Eng. German physicist. She worked at Berlin's Kaiser Wilhelm Institute (1912-38), also teaching at the University of Berlin (1926-38). At a laboratory that she set up with Otto Hahn, the two isolated the radioactive isotope protactinium-231. In the 1930s, with Hahn and Fritz Strassmann (1902-80), she investigated the products of neutron bombardment of uranium. She left Germany in 1938 for Sweden. After Hahn and Strassmann demonstrated that barium appears in neutron-bombarded uranium, she and her nephew Otto Frisch (1904-79) explained the physical characteristics of this division and in 1939 proposed the term fission for the process. She shared the 1966 Enrico Fermi Award with Hahn and Strassmann. Element 109, meitnerium, is named in her honour
Türkisch - Türkisch
Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu
Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu
Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu: "Liseyi bitirince Avrupa'da tahsilini ben üzerime alırım."- R. H. Karay. Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu
LİSE
(Osmanlı Dönemi) (C.: Lisât) Diş eti
Lise öğrencisi
liseli
açık lise
Liselerde uygulanan açık öğretim biçimi
süper lise
Özel eğitim sistemi ile desteklenmiş lise
teknik lise
Genel ve teknikle ilgili dersleriyle öğrenciyi teknik alanlarda eğitim vererek yüksek öğretim kurumlarına hazırlayan orta öğretim kurumu
Englisch - Türkisch

Definition von lise im Englisch Türkisch wörterbuch

çok programlı lise
Multi-programme high school
lise
Favoriten