Keep away from the unlicensed taxis.
- Lisanssız taksilerden uzak durun.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
Tom has had his licence suspended.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
I've got a provisional licence.
- Ben geçici bir lisans aldım.
My license is still suspended.
- Benim lisansım hâlâ askıda.
You'll be receiving your license in the mail.
- Posta ile lisansını alacaksın.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
He has a master's degree in mathematics.
- O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.