liquid which falls in small droplets; small flowering branch

listen to the pronunciation of liquid which falls in small droplets; small flowering branch
Englisch - Türkisch

Definition von liquid which falls in small droplets; small flowering branch im Englisch Türkisch wörterbuch

spray
{i} serpinti
spray
{i} püsküren sıvı
spray
{i} sprey

Bir siyah sprey boya almam gerekiyor. - I need to buy some black spray paint.

Ben sadece çevre dostu olan spreyleri kullanırım. - I only use sprays that are friendly to the environment.

spray
{i} bahar dalı
spray
{i} (serpinti halindeki) sprey
spray
püskürtgeç
spray
sıkmak
spray
püskürtülen sıvı
spray
toz halinde serpmek
spray
{f} püskürt

Tom bahçesine su püskürtüyor. - Tom is spraying his garden.

Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor. - The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.

spray
{i} çiseleme
spray
bu şekilde yapılan süs
spray
{f} (püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle) püskürtmek
spray
püskürtülen ilaç
spray
(isim) serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün
spray
(fiil) püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak
spray
sprey,v.püskürt: n.sprey
spray
{f} sprey boya ile boyamak
spray
dal/sprey
spray
püskürtme aracı
Englisch - Englisch
{i} spray
liquid which falls in small droplets; small flowering branch
Favoriten