Onun nefesi içki kokuyordu.
- His breath reeked of liquor.
Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz.
- The owner of this bar never sells liquor on credit.
Babam sert likör içmez.
- My father doesn't drink hard liquor.
Bu dükkânda likör satılmaz.
- Liquor is not sold at this store.