Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
- The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü.
- I tried to call him up, but the line was busy.
Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.
- Tom drew a straight line on the paper.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
- The playground is divided into three areas by white lines.
Tom kuyruktaki son kişi.
- Tom is the last person in line.
O kuyrukta otuz dakika durdum.
- I stood in that line for thirty minutes.
I mean, the lines of my body are as well drawn as his.