like something

listen to the pronunciation of like something
Englisch - Türkisch

Definition von like something im Englisch Türkisch wörterbuch

like that
o şekilde

Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti. - It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

like this
işte böyle
something like
aşağı yukarı

Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı. - Sami kidnapped something like a hundred women.

like that
işte böyle
like that
bunun gibi

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum. - I wanna find something like that.

Bunun gibi bir şey yapmalıyız. - We should make something like that.

like that
öyle

Öyle şeyler konusunda bilgim yok. - I don't know about things like that.

Ben asla öyle bir şey duymadım. - I never heard anything like that.

like that
şöyle
like this
böyle

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar. - He often shuts himself up in the study and writes things like this.

Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır. - In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.

like this
bunun gibi

Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum. - I've always known something like this might happen.

Bunun gibi bir kamera almak istiyorum. - I would like to get a camera like this.

like this
bu şekilde

İncil bunu bu şekilde yazmıştır. - The Bible has it written like this.

Bana asla bu şekilde davranmazdın. - You never used to treat me like this.

something like
gibi bir şey

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum. - I wanna find something like that.

Tom'un onayı olmadan onun gibi bir şey yapamam. - I can't do something like that without Tom's approval.

something like
yaklaşık
something like
gibi

Aradığım şey böyle bir şey gibi görünüyor. - What I'm looking for looks something like this.

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum. - I wanna find something like that.

something like
civarında
feel like doing something
bir şeyler yapıyor gibi hissediyorum
like that
böyle

Bütün öğretmenler böyle davranmaz. - Not all teachers behave like that.

Böyle bir şeyi kim yapardı? - Who would do something like that?

like this
hoş bu
like us
bizim gibi
like you
senin gibi

senin gibi birini istiyorum.

Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim. - I never thought I would find a woman like you.

O, tam senin gibi, iyi bir golfçü. - He, just like you, is a good golfer.

look like something the cat dragged in
(deyim) Berbat görünmek
something like that
Öyle birşey
something like this
böyle bir şey
would you like something to drink
bir şeyler içmek istersiniz
would you like to drink something?
bir şey içmek ister mısınız?
did you find something you like
beğendiğiniz bir şeyler bulabildiniz mi
like me
bencileyin
something like
yaklaşık olarak
something like
gibisi
would you like something to drink
İçecek bir şeyler ister misiniz
Englisch - Englisch

Definition von like something im Englisch Englisch wörterbuch

like that
Quickly; unexpectedly

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

like that
Used to indicate agreement with another speaker's statement

And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..

drop something like a hot potato
{f} get rid of something as quick as lightning; beware of something like from fire, be extremely careful
feel like doing something
want to do something, desire to perform some action
it is worth something like
it is worth approximately -, its value is approximately -
like that
in the same way as that; similar to that
like this
similar to that thing or person; so, thus, in this manner
like something

    Silbentrennung

    like some·thing

    Türkische aussprache

    layk sʌmthîng

    Aussprache

    /ˈlīk ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈlaɪk ˈsʌmθɪŋ/

    Videos

    ... It seems like something you'd really enjoy. ...
    ... But I kind of like something more active. ...
Favoriten