like it

listen to the pronunciation of like it
Englisch - Türkisch

Definition von like it im Englisch Türkisch wörterbuch

like that
o şekilde

Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti. - It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that.

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

like this
işte böyle
like that
işte böyle
like that
bunun gibi

Bunun gibi bir şey yapmalıyız. - We should make something like that.

Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim. - A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.

like that
öyle

Ben asla öyle bir şey duymadım. - I never heard anything like that.

Ben asla öyle bir şey söylemezdim. - I'd never say something like that.

like that
şöyle
like this
böyle

Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum. - I am interested in getting a hat like this.

Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır. - In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.

like this
bunun gibi

Bunun gibi bir kamera almak istiyorum. - I would like to get a camera like this.

Hiç bunun gibi bir şey gördün mü? - Have you ever seen anything like this?

like this
bu şekilde

Biz onu bu şekilde bırakamayız. - We can't leave him like this.

Bu şekilde giyindiğim için üzgünüm. - I'm sorry that I'm dressed like this.

like that
böyle

Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin? - How dare you speak to me like that?

Böyle bir şeyi kim yapardı? - Who would do something like that?

like this
hoş bu
like us
bizim gibi
like you
senin gibi

senin gibi birini istiyorum.

Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim. - I never thought I would find a woman like you.

Senin gibi bir kız arıyorum. - I've been looking for a girl like you.

like me
bencileyin
Englisch - Englisch

Definition von like it im Englisch Englisch wörterbuch

like that
Quickly; unexpectedly

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

like that
Used to indicate agreement with another speaker's statement

And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..

like that
in the same way as that; similar to that
like this
similar to that thing or person; so, thus, in this manner
like it

    Türkische aussprache

    layk ît

    Aussprache

    /ˈlīk ət/ /ˈlaɪk ɪt/

    Videos

    ... professors will suggest topics to students, but they like it best when students find their ...
    ... times, which I like it. ...
Favoriten