Hepimiz hata yapmaya karşı yükümlüyüz.
- We are all liable to make mistakes.
Tom onu yapmakla yükümlüdür.
- Tom is liable to do that.
Onu yapmaktan sorumluyum.
- I'm liable to do that.
Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu.
- In a similar situation, the company was held liable.
Ona katılmazsan, kızmaya eğilimlidir.
- If you disagree with him, he is liable to get angry.
Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.
- A newborn baby is liable to fall ill.
Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.
- The man is liable to the death penalty.
Başka bir sorumluluk almak istemiyorum.
- I don't want to take on another liability.
The passion for philosophy, like that for religion, seems liable to this inconvenience.
Someone is liable to slip on your icy sidewalk.
... I'm held liable for having written bad code. Or, if I program my software to find radio ...