levs

listen to the pronunciation of levs
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Pislik, murdarlık. Kir
(Osmanlı Dönemi) Bulaştırmak ve karıştırmak. Bulaşıklık
(Hukuk) Kuvvet, şiddet; kötülük, zayıf delil; kan lekesi; cinayet davacısının iddiasını dogruluyan zayıf delil, zan
(Osmanlı Dönemi) Cerâhet, yara
(Osmanlı Dönemi) Zor. Kuvvet
(Osmanlı Dönemi) Tam olmayan, zayıf beyyine
(Osmanlı Dönemi) Deprenmek
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi ağızda öte beri gevelemek
Pislik, çamur, balçık
Englisch - Englisch
plural of lev