Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
levanten
Türkisch - Englisch
Definition von
levanten
im Türkisch Englisch wörterbuch
(a) Levantine
Levantine, of the Levant
Levantine
levanter
Türkisch - Türkisch
Definition von
levanten
im Türkisch Türkisch wörterbuch
Levantene özgü olan
Yakın Doğuda yerleşmiş veya evlenerek soyu karışmış Avrupa asıllı kimse, tatlı su Frengi
özellikle Tanzimat sonrasında, istanbul'da ve büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, Müslüman olmayan azınlıklar
Bu tavra özgü olan: "Beyoğlu'nun dar, soğuk ve levanten bir salonu..."- Ö. Seyfettin
istanbul'da ve büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, Müslüman olmayan azınlıklara verilen ad
Yakındoğuda yerleşmiş ya da evlenerek soyu karışmış Avrupa asıllı kimse
Yakın Doğu ülkelerinden olduğu hâlde Avrupalı gibi görünen Hristiyan, tatlı su Frengi
Osmanlılar döneminde istanbul'da ve büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan müslüman olmayan azınlık
Soyu karışmış Avrupalı
Avrupalı gibi görünmeye özenen, züppe tavırlı
Ortadoğu'da doğmuş Avrupalı
levanten
Silbentrennung
le·van·ten
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
levanten
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen