leuchte

listen to the pronunciation of leuchte
Deutsch - Türkisch
n {'loyhtı} e ışık, lamba
Englisch - Türkisch

Definition von leuchte im Englisch Türkisch wörterbuch

lamp
lamba

Lambanın ışığı siste parıldıyordu. - The light of the lamp glimmered in the fog.

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar. - The red lamp lights up in case of danger.

lamp
{i} lâmba

Lambanın ışığı siste parıldıyordu. - The light of the lamp glimmered in the fog.

Her lamba büyülü değildir. - Not every lamp is magic.

lamp
{i} ampul

Edison elektrik ampulünü icat etti. - Edison invented the electric lamp.

lamp
argo gözler
lamp
çırağ
lighting fixture
aydınlatma teçhizatı
lamp
{i} ışık

Eski lamba loş ışık verdi. - The old lamp gave a dim light.

Sokak lambaları yeterli ışık vermez. - The street lamps don't give enough light.

lighting fixture
aydınlatma ayarı
lighting fitting
Aydınlatma armatürü
lamp
{i} fener

Çok eski bir fener satın aldım. - I bought an ancient lamp.

lamp
kandil
lamp
lamppost sokak feneri direği
lamp
lampblack kandil isi
lamp
lamplight lamba ışığı
lamp
lamp chimney lamba şişesi
lamp
lamplighter sokak fenerlerini yakan adam
lamp
bu isten yapılan boya
lamp
{i} far